Aslen matematiksel bir terim olan "lojistik" kelimesi, modern toplumda yeni bir anlam kazanmış ve mal ve hizmet sunumunun rasyonel organizasyon sürecini tanımlamak için kullanılmaktadır. Yakın zamana kadar bu anlamda sadece iktisat teorisinde kullanılırken günümüzde çok yaygın ve hatta moda oldu.
Lojistik, ekonominin bir parçasıdır ve üreticiler ve tüketiciler arasında ürün, hizmet ve malların dolaşım sürecini optimize etmeye yardımcı olan bir iş alanıdır. Arzın birçok alanda talebi aşmasıyla piyasada kalmanın tek yolu depolama ve nakliye maliyetlerini optimize etmek, işletmelerin üretim, satış ve servis sürecini düzene koymaktır. Lojistik bunu yapar. Yukarıda açıklanan lojistiğin ana amacı birçok göreve ayrılmıştır: optimizasyon sürecinde araç tipi seçilir; rotalar tanımlanır; nakliye, malların paketlenmesi, işaretlenmesi organize edilir; envanter yönetimi gerçekleştirilir; grup siparişleri oluşturulur vb. Lojistik ayrıca gümrük hizmetlerinin yönetimini de içerir. Böylesine geniş bir faaliyet alanı, bu teoriyi birkaç türe ayırmayı mümkün kıldı. "Lojistik" kavramı şu alanları içerir: nakliye, bilgi, tedarik ve stok lojistiği, depolama ve satış. Her biri ilgili alanda maliyet optimizasyonu ile uğraşmaktadır. Bu nedenle, stokların lojistiği, depolardaki ürünlerin muhasebeleştirilmesini ve stokların durumunun izlenmesini içerir. Transport, en iyi rotayı, uygun nakliyeyi ve profesyonel bir şoförü seçerek kargo teslim sürecini mükemmele getirir. Tedarik lojistiği, hammaddelerin optimal depolanmasını ve teslimatını sağlar, bilgi lojistiği bilgi akışlarını verimli bir şekilde dağıtır. Farklı şirketler, faaliyetlerinin özelliklerine bağlı olarak kendileri için farklı lojistik sistemleri seçer. Bazıları için maliyetleri optimize etmek için veri tabanları ile çalışmak yeterli olurken, bazıları için depo veya satın alma faaliyetlerine yönelik sistemler kullanıyor. Her sistemin ana görevlerin yerine getirilmesini sağlaması ve şirketin başarılı çalışması için gerekli tüm lojistik türlerini içermesi önemlidir.
