Maddi hasara ilişkin hususlar çeşitlilik göstermektedir, çünkü hem trafik kazalarında hem de meskenlerin su basmasında veya işlenen suçlar sonucunda hasar meydana gelebilir. Ancak, tüm bu durumları birbirine bağlayan geri ödeme ve değerlemenin ortak özellikleri vardır.
Maddi hasar için tazminat
Maddi hasar, hasar veya yıkım sonucunda başkasının malına zarar vermek olarak anlaşılır. Bu zarar hem bir kişiye hem de tüzel kişiye verilebilir. Kanuna göre, mala verilen zarar tam olarak tazmin edilmelidir.
Ancak, neden olunan maddi hasar için sorumluluktan muaf olan istisnalar vardır. Örneğin, bir kaza, sigortalı bir araçla, suçlu sadece sigorta ödemesini karşılamayan kısımdaki hasarı tazmin eder. Kaza durumunda, kazanın mahkûmiyetine ilişkin mahkeme kararı olması gerekir. Eğer bir suç işlendiyse, bunu doğrulayacak bir mahkeme kararı olmalıdır. Ancak o zaman zarar için tazminat talep etmek mümkündür. Bir kaza durumunda basit bir protokol hazırlandığında, bu sadece mahkeme tarafından zarar olgusunun tanınması olasılığını verir.
Kanuna göre vatandaşlar, verdikleri zararlardan bizzat sorumludur. Ancak burada da genel kurallardan sapmalar var, eğer çocuklar mala zarar vermişse, o zaman çocukların gözetimi altına alındığı ebeveynler veya kurumlar sorumludur. Ancak, 18 yaşına gelindiğinde zarar ödenmemişse ve çocuktan sorumlu kişiler bunu tazmin edemezlerse, yeterli mal varlığı varsa, ihlal eden adalete teslim edilebilir.
Memurun kusurundan kaynaklanan zarar, devlet tarafından bütçe fonlarından karşılanır.
Maddi hasar değerlendirmesi
Maddi hasarı değerlendirmek kolay bir iş değildir ve genellikle profesyonel bir değerleme uzmanının yardımını gerektirir. Genellikle değerlendirme, isteyen tarafın inisiyatifiyle bir mahkeme aracılığıyla yapılır. Ayrıca, mahkeme, değerlendirme için başlatıcı tarafından ödenen bir sınav atar.
Mahkeme dışı bir değerleme uzmanının raporu, yasaya göre değerlemenin, sertifikayı geçen mahkeme emriyle bir bilirkişi tarafından yapılmasını öngördüğü için reddedilebilir.
Ayrıca, bir davaya devam etmeden önce, hasarı değerlendirmek için bir inceleme atama hakkına sahip bir notere başvurmak mümkündür. İncelemeyi yapan uzmanın, değerleme faaliyetlerinde bulunma hakkı veren bir sertifikaya sahip olması gerekir.
Mahkemede davacının maddi zarara yol açtığını ispat etmesi, davalının ise zararın kendi kusuru olmaksızın meydana geldiğini ispat etmesi gerekir. Her iki taraf da zarar gerçeğini kabul ederse, soru yalnızca zararın tazmini miktarında olacaktır.