Likidite, bir varlığın nominal bir fiyattan ne kadar hızlı satıldığı anlamına gelen ekonomik bir terimdir. Başka bir deyişle, piyasada tam değerini hızlı ve kolay bir şekilde elde etmek mümkün olan bir ürüne likit denir.
Likidite (Latince likidus'tan - "sıvı, akan") - varlıkların hızlı satma yeteneği, hareketlilik. Bu mülke sahip varlıklar arasında devlet tahvilleri, büyük saygın şirketlerin hisseleri (borsada sabit cirolu), değerli metaller, endüstriyel ekipman, gayrimenkul, devam eden inşaat vb. Likidite, işletmelere yatırımcılara ve sponsorlara karşı yasal parasal yükümlülüklerini zamanında yerine getirme olanağı sağlar. Likidite, para ve varlıklar arasındaki değişken bir değerdir. Bu gösterge, menkul kıymetin / emtianın satış fiyatına bağlıdır. Buna göre, kısa sürede gerçek paraya dönüşebilecek varlıkların payı ne kadar yüksek olursa, işletmenin likiditesi de o kadar yüksek olur. Gelişmiş kapitalist ülkelerde ticari bankaların yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeleri ekonomi için büyük önem taşımaktadır. Mevzuat, bankaların merkez bankasında tutmaları gereken yedek akçelerin büyüklüğünü belirlemektedir. Böyle bir fonun büyüklüğü, bankalardaki toplam açık finansal hesap ve vadeli mevduat miktarının yüzdesi ile belirlenir. Cari, hızlı ve mutlak likidite ayırt edilir - işletmenin finansal yeteneklerinin (güvenilirliğinin) göstergeleri. Mevcut likidite, şirketin dönen varlıklarının kısa vadeli borçlara oranı. Başka bir deyişle, şirketin kısa vadeli yükümlülüklerini yalnızca varlıklar pahasına ne ölçüde ödeyebildiği. Bu gösterge şirketin ödeme gücünü belirler. Hızlı likidite, şirketin zor bir durumda (teslimatta gecikme veya eksik teslimat, ödemelerde gecikme vb.) Yüksek likiditeye sahip dönen varlıkların kısa vadeli yükümlülüklere oranı Mutlak likidite, nakdin kısa vadeli yükümlülüklere oranıdır. Bu göstergenin hesaplanmasında gerçek para veya eşdeğeri fonlar yer alır. Üç likidite türünü hesaplamak için tüm veriler şirketin bilançosunda sunulmalıdır.“Likidite” terimi sadece varlıkların kendileri için değil, aynı zamanda finans kurumları, piyasalar ve hatta ülkeler. Örneğin, uluslararası likidite, bireysel bir devletin uluslararası ödeme yükümlülüklerini yerine getirme (borçları ödeme) yeteneğidir.